Birçok cerrahi olmayan (invaziv) işlemin de içerisinde yer aldığı yüz kozmetik uygulamalarında başarılı sonuçların alınabilmesi ve komplikasyon riskinin minimuma indirilebilmesi için yüzün topografik anatomisinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir.
Yapılacak temel kozmetik uygulamalar sırasında optimal ve güvenli sonuçların alınabilmesi için anatomik açıdan dikkat edilmesi gerekenler yüzün kas yapısı, yerleşimleri, damar ve sinir ağlarının dağılımıdır.
Günümüzde gerek yaşlanma belirtilerinin azaltılması, gerek deformitelerin düzeltilmesi ve gerekse daha güzel ve estetik görünüm oluşturulabilmesi amacıyla yapılan cerrahi ve kozmetik uygulamalar giderek daha yaygın hale gelmektedir. Teknolojik ilerlemelerin de katkısıyla uygulama teknik ve alternatifleri de hızla artış göstermektedir. Ancak yapılan işlemlerin başarılı ve aynı oranda da güvenli olabilmesi için temel gereklilik uygulama yapacak hekimlerin uygulama yapılacak bölgedeki anatomik özellikleri iyi bilmeleridir. Yüz bölgesi anatomik açıdan oldukça kompleks ve ince detaylı bir yapıya sahiptir. Yapılacak her türlü cerrahi ve kozmetik girişimde bölgenin kemik, kas, yağ dokusu, damar ve sinir dağılım özellikleri gözden geçirilmelidir. Yapılacak işlemin özelliği ve anatomik özellikler birarada değerlendirilerek işleme başlanmalıdır. Bu yaklaşım işlem başarısını en üst düzeye taşırken, olası komplikasyonların da en alt düzeye inmesini sağlar.
Kozmetik ve Cerrahi Uygulamalar için Yüz Anatomisi
Botoks yani Botulinum toksininin yüzde en sık uygulama alanı üst yüz bölgesidir. Bu bölgedeki kompleks kas yapısı, kişiden kişiye büyük değişiklik gösteren kaş pozisyonları ve göz yapısı nedeniyle optimal sonuçların alınabilmesi açısından bir takım anatomik özelliklerin iyi bilinmesi ve yapılacak uygulamanın kişiye özel planlanması gerekir. Botulinum toksin enjeksiyon noktalarını belirlemeden önce hedef kasların lokalizasyonu, hareketi ve gücü belirlenmelidir.
Kasların birbirleriyle olan dengesi iyi değerlendirilmeli; Frontal kas oldukça geniştir ve sağ ve sol taraflar bağımsız kasılabilir. Her iki yarının kasılma güçleri birbirinden farklı olabilir. Bu durum kaşların kaldırılması, duruşu ve alın çizgilerinin durumunu yakından etkiler.